Yeşil Mutabakat kapsamında Türk şirketlerin Avrupa Birliği (AB) pazarına ihracatında öne çıkan konuların başında gelen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ’nın (SKDM) geçiş dönemi 1 Ekim 2023 tarihinde demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleriyle başlayacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, uygulamanın geçiş döneminde emisyon raporlama yükümlülüğüyle başlayacağını, karbon vergisi niteliği taşıyacak olan mali yükümlülükler ve verilerin doğrulanması uygulamasının ise 2026 yılında devreye alınacağı bilgisini verdi. Bolat, sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak öncelikli imalat sanayi sektörlerinde düşük karbonlu üretime yönelik yol haritaları hazırlandığını belirterek, “Halihazırda demir-çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için yol haritası çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi” dedi. Türkiye’nin ilgili sektörlerde 2022 yılı itibarıyla AB’ye ihracatı 13,1 milyar dolar civarında.
“Düşük karbonlu üretim için yol haritaları hazırlanacak”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ilgili tüm tarafların katılımıyla kurulan 20 ihtisas çalışma grubu aracılığıyla yürüttükleri çalışmalara dikkat çekerek şu bilgileri verdi: “Bu kapsamda, AB pazarına girişi etkileyecek mevzuat değişikliklerini yakinen takip ediyor ve gerekli mevzuat uyumu çalışmalarına hız veriyoruz. Gümrük Birliği’nden kaynaklanan malların serbest dolaşımı kapsamındaki haklarımıza halel gelmeyecek şekilde AB nezdinde diplomatik girişimleri sürdürüyoruz.
Başta değişen uygulamalardan ilk etapta etkilenecek sektörler olmak üzere enerji yoğun sanayinin düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve gerekli teknolojik dönüşüm ihtiyacı, kaynak-etkin bir üretim yapısının tesis edilmesine yönelik döngüsel ekonomiye geçiş çalışmaları, temiz ve güvenli enerji arzının sağlanması, ulaştırma ve tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması, yeşil dönüşümün kapsayıcı ve adil dönüşüm ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi gibi çok geniş bir yelpazedeki konu başlıklarında eşgüdüm içinde çalışmalar yürütüyoruz.”
Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası
Bolat, yeşil dönüşüm sürecinde ihracatçıların en başta Ar-Ge ve yeni teknolojilerin adaptasyonu ile rekabet avantajı sağlayabileceğini belirterek, “Bu itibarla yine eylem planımız kapsamında ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ çalışmaları sürdürüyoruz. SKDM’nin AB ile aramızdaki Gümrük Birliği başta olmak üzere ikili ve uluslararası anlaşmalara tam uyumlu olması da bizim için kritik önem taşımaktadır. Bu amaçla AB ile hem siyasi hem teknik düzeyde işbirliği yürütüyor ve konunun çok taraflı platformlarda da etkin bir şekilde takibini yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi oluşturulması
Türkiye’de ulusal bir emisyon ticaret sistemi oluşturulması ve elde edilecek gelirlerin yeşil dönüşüme aktarılmasının önem taşıdığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“AB Yeşil Mutabakatı kapsamında 2026 yılında uygulanmaya başlanacak sınırda karbon vergisine ihracatçıları hazırlamak amacıyla Türk Eximbank, 10 milyon dolar ve üzeri yatırım kredisi başvurularının değerlendirilmesinde ve uluslar üstü kuruluşlardan veya bu kuruluşların garantisiyle sağlanan kaynakların kullandırılmasında, çevresel ve sosyal riskler ile ilgili kaynakların şartlarına uyumu değerlendirmektedir.
Bu yaklaşımla ihracatçılarımıza kullandırılmak üzere son 3 yılda sürdürülebilirlik bağlantılı olarak yurt dışı finansal kuruluşlar ve sendikasyon kredileri ile yaklaşık 2,5 milyar avro tutarında fon sağlandı.”
Fatih Eren, “AB’ye ihracat yapan Türkiye ve tüm AB dışı ülkeler vergi sistemine tabi olacak. Taslak düzenlemeye göre AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında AB ürünleri için ödenen karbon fiyatı ile ithal mallar için ödenen karbon fiyatını eşitlemek üzere bir mekanizma kurulacak.
AB’nin ithal edeceği ürünlerde sertifikasyon olmadığı takdirde ton başına 100 euro tutarında ceza ödemesi gündemde yer alıyor. Sadece bu ceza tutarını ödemek de yeterli olmayacak. Yine taslak plana göre düzenlemeye uyulmadığı takdirde ise ton başına 200 euro’yu bulan ilave vergi ödenecek” dedi.